22. HACC / 11Sure Ayet Sayısı: 78 Kitap Sırası: 22 Nüzul Sırası: 103 Nüzul Yeri: MEKKE | Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse…
✦ Eğer kendisine hayr isabet ederse... onunla itminan olur.
✦ Eğer fitne isabet ederse... onun vechi inkılab eder.
O, dünya da... ahirette de hasar almıştır. Bu, mübin hüsrandır. | وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَعْبُدُ اللّٰهَ عَلٰى حَرْفٍۚ فَاِنْ اَصَابَهُ خَيْرٌۨ اطْمَاَنَّ بِه۪ۚ وَاِنْ اَصَابَتْهُ فِتْنَةٌۨ انْقَلَبَ عَلٰى وَجْهِه۪۠ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةَۜ ذٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُب۪ينُ | .11 | 11 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
minen Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
nâsi Kök: NVSKelime: nasİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Topluluk. İnsan topluluğu, halk, grup.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
ya'budu Kök: A:BDKelime: abdFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Emir alan ve aldığı emri yerine getiren. Buna mecbur olan. / Hareketlerini belirleyecek emirleri almak üzere mabuda bağlantılı olmak. / Köle.
llahe Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
harfın Kök: HRFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
asâbehu Kök: S:VBKelime: isabetFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Doğruca varıp erişmek. Doğru düşünmek, matluba uygun iş işlemek. Rastlamak. Ecir, mükâfât, karşılık vermek. Doldurmak.
hayrunı Kök: H:YRKelime: hayrİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: Hayy olana rücu etmek. Allah'tan alınan emre amede ve itaatkar olmak. Kelime Anlam: Meşru davranış. En iyi, seçkin. Seçmek.
tmeenne Kök: T:MNKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bihî Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
asâbethu Kök: S:VBKelime: isabetFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Doğruca varıp erişmek. Doğru düşünmek, matluba uygun iş işlemek. Rastlamak. Ecir, mükâfât, karşılık vermek. Doldurmak.
fitnetun Kök: FTNKelime: fitneİsim, Dişil Kelime Anlam: Akıl ve kalbi saptıracak şey. Muharebe. Azdırma. Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu. Küfr. Delilik. Potada altın ve gümüşü eritmek. İmtihan ve tecrübe etmek.
inkalebe Kök: K:LBKelime: kalbFiil, İNFİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İman merkezi. Gönül. Herşeyin ortası. Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. Bir şeyin içini dışına ve dışını içine çevirmek. Gövdenin kan dolaşımı merkezi. Yürek.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
vechihî Kök: VCH!Kelime: vechİsim, Eril Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
hasirad Kök: H:SRKelime: hasrFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
dunyâ Kök: DNVKelime: dunyaİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Dünya (Denâet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı. Şimdiki âlemimiz.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
âhirete Kök: eH:RKelime: ahiretİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Devamiyet. Yaşam-ı ilahinin devamlılığı.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
huvel Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
husrânul Kök: H:SRKelime: husranİsim, Eril Kelime Anlam: Mahrumiyet. Kayıp. Çok büyük ziyan. Ümit edilenin elde edilememesinden duyulan elem. Mahrumiyet acısı.
mubînu. Kök: BYNKelime: mubinİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril Kelime Anlam: Açık, aşikar. Ayan kılan, beyan ve izah eden. Dilediğine doğru yolu gösteren. Hak ile batılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden. | | | | |
Diğer Meal: İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse, gerisingeri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
|